Ağrı Kontrolünde Hemşirenin Rolü
Evrensel bir deneyim olan ağrı kavramının günümüzde en geçerli tanımını Uluslararası Ağrı Araştırmaları Teşkilatı (IASP) yapmıştır. Bu teşkilatın tanımına göre ağrı: “Vücudun belli bir bölgesinden kaynaklanan doku harabiyetine bağlı olan veya olmayan kişinin geçmişteki deneyimleriyle de ilgili, hoş olmayan emosyonel bir duyumdur, davranış şeklidir.” Bu tanım ağrının objektif, fizyolojik, duyusal yönlerini; aynı zamanda subjektif hissi ve psikolojik bileşenlerini de tanımlamaktadır (Raj, 2000). Bu nedenledir ki ağrı dediğimiz deneyimi değerlendirirken fiziksel boyutunun yanı sıra öznelliği de göz önünde bulundurulmalı ve bu konuda hastanın ağrı bildirimi esas alınmalıdır (Eti-Aslan, 2002). Ağrı yönetimi multidisiplinler ve interdisiplinler bir yaklaşımla yürütülen bir ekip işi olmalıdır. Bu ekip içerisinde doktor, hemşire, diyetisyen, sosyal hizmet uzmanı, konuşma ve uğraş terapisti, psikiyatris, psikolog, fizik tedavi uzmanı, klinik eczacı yer almalıdır. Bu ekip içinde hemşire çok önemli bir role sahiptir. Gün içinde hastayı en yakından izleyen kişi olan hemşirenin hastanın önceki ağrı deneyimlerini ve baş etme yöntemlerini öğrenmesi ve gerektiğinde bunlardan yararlanması; ağrı ile başa çıkma stratejilerinden telkin, dikkat çekme, kognitif farkındalığın artırılması; anksiyeteyi azaltıcı teknikler, davranışsal becerilerin artırılması eğitimleri, kendini kontrol etme, kognitif terapi, operan terapi, gevşeme eğzersizleri, hipnoz, şartlandırma gibi teknikleri hastaya öğretmesi, rehberlik yapması; planlanan tedavinin uygulanması sonuçlarının izlenmesi ve kaydedilmesi nedeniyle bu ekibin vazgeçilmez ve önemli bir üyesidir.